Mersin’de çevre sorunlarına karşı ’Yeryüzü Sofrası’ kuruldu
Yaşam
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
10.06.2024 - 11:00, Güncelleme:
10.06.2024 - 10:51 885+ kez okundu.
Mersin’de çevre sorunlarına karşı ’Yeryüzü Sofrası’ kuruldu
Mersin’de çevre sorunlarına karşı ’Yeryüzü Sofrası’ kuruldu
Mersin’in merkez ilçesi Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, çevre sorunlarına karşı dayanışma için düzenledikleri ’Yeryüzü Sofrası’ etkinliğinde çevre gönüllüleri ve köylülerle Hamzabeyli Mahallesi’nde buluştu.Hamzabeyli Mahallesi’nde özel bir şirket tarafından yapılması planlanan taş ocağını protesto etmek için bir araya gelinen etkinliğe, mahalle sakinleri de ilgi gösterdi. Katılımcıların evlerinden getirdiği yiyecek ve içeceklerle gerçekleşen etkinlikte, köylüler de sıkma börek yaparak, ikramda bulundu.Çevre Haftası kapsamında gerçekleştirilen etkinliğe eşi Feride ve kızı Ilgın ile katılan Başkan Yıldız, daha temiz ve sağlıklı çevre için el ele hareket edeceklerini söyledi. Katılımcılarla sohbet eden Yıldız, insanların yaşadıkları doğayı ve dünyayı el birliği ile yok ettiğini vurgulayarak, "Doğayı, çevreyi, kendimizi ve insanlığı yok ediyoruz. Nerede bir su kaynağı varsa, verimli arazi varsa, nerede bir yerleşim alanı varsa oraya bir taş ocağı yapmak için deli divane olmuş durumdalar" dedi.Yaklaşık 3 yıl önce yaptığı araştırmada, Mersin’de ruhsatlandırılmış 38 taş ocağı bulunduğunu dile getiren Yıldız, şöyle devam etti: "Aslında bir kent için çok fazla. Bu kadar taş ocağına ihtiyacımız yok. Tabi ki taş ocağından çıkacak taşları da kullandığımız alanlar var. Ama bunları yaparken mutlaka dengeyi korumak zorundayız. Yaşam ve üretim alanları ile bu taş ocaklarının bulunduğu alanlar arasına mesafe koymak zorundayız. Hamzabeyli’de yapılacak taş ocağı, köydeki en son eve 90 metre uzaklıkta. Yani burada yaşayan insanların evlerinin göbeğine taş ocağı kurmaya çalışıyorlar.""Her geçen gün üretim alanlarımızı biraz daha kaybediyoruz"Dünyanın hızla bir gıda krizine doğru gittiğine dikkat çeken Yıldız, "Açlığa doğru sürükleniyoruz. Buradakilerin çoğu köylerde büyümüş insanlar. 50’li yaşları yaşayanların çocukluğunda süt, peynir ve zeytin almak para gerektiren bir şey değildi. Kentte yaşayanların da kolayca ulaşabildiği bir gıdaydı. Ama günümüzde çocuklarımız için neredeyse lüks oldu. Çünkü üretim alanlarımızın tamamını neredeyse yok ettik. Ya taş ocağından kaynaklı, ya imara açmaktan kaynaklı ya da başka felaketlerden kaynaklı her geçen gün üretim alanlarımızı biraz daha kaybediyoruz" diye konuştu.İklim krizine doğru gidildiğine işaret eden Yıldız, "Olumsuz hava şartları her an yaşamımızın bir tarafında var. Bu artık önlenmesi gereken bir duruma geldi. Çok yoğun bir tüketim toplumu olmaktan çıkıp, her birimiz bir metrekare bile yerimiz varsa üretmek için çaba sarf etmeliyiz. Bunu sadece ihtiyaçlarımızı karşılamak için değil, doğanın yeniden dengeye oturmasını sağlamak için yapmak durumundayız" ifadelerini kullandı."ÇED süreci tamamlanmak üzere"Mahalle muhtarı Sencer Erdoğan’ın konuşma yaptığı etkinlikte, Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Sinan Can da Hamzabeyli Mahallesi’nde gerçekleştirilmek istenen taş ocağı yatırımının ÇED sürecinin tamamlanmak üzere olduğuna dikkat çekti. Konuyla ilgili görüşlerin alındığını dile getiren Can, "Dağımızı, toprağımızı, korumak için dayanışma içinde olmamız gerekiyor. Gelecek nesillere temiz, yaşanabilir, sağlıklı bir çevre bırakmak için herkesi göreve davet ediyoruz" dedi.
Mersin’de çevre sorunlarına karşı ’Yeryüzü Sofrası’ kuruldu
Mersin’in merkez ilçesi Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, çevre sorunlarına karşı dayanışma için düzenledikleri ’Yeryüzü Sofrası’ etkinliğinde çevre gönüllüleri ve köylülerle Hamzabeyli Mahallesi’nde buluştu.
Hamzabeyli Mahallesi’nde özel bir şirket tarafından yapılması planlanan taş ocağını protesto etmek için bir araya gelinen etkinliğe, mahalle sakinleri de ilgi gösterdi. Katılımcıların evlerinden getirdiği yiyecek ve içeceklerle gerçekleşen etkinlikte, köylüler de sıkma börek yaparak, ikramda bulundu.
Çevre Haftası kapsamında gerçekleştirilen etkinliğe eşi Feride ve kızı Ilgın ile katılan Başkan Yıldız, daha temiz ve sağlıklı çevre için el ele hareket edeceklerini söyledi. Katılımcılarla sohbet eden Yıldız, insanların yaşadıkları doğayı ve dünyayı el birliği ile yok ettiğini vurgulayarak, "Doğayı, çevreyi, kendimizi ve insanlığı yok ediyoruz. Nerede bir su kaynağı varsa, verimli arazi varsa, nerede bir yerleşim alanı varsa oraya bir taş ocağı yapmak için deli divane olmuş durumdalar" dedi.
Yaklaşık 3 yıl önce yaptığı araştırmada, Mersin’de ruhsatlandırılmış 38 taş ocağı bulunduğunu dile getiren Yıldız, şöyle devam etti: "Aslında bir kent için çok fazla. Bu kadar taş ocağına ihtiyacımız yok. Tabi ki taş ocağından çıkacak taşları da kullandığımız alanlar var. Ama bunları yaparken mutlaka dengeyi korumak zorundayız. Yaşam ve üretim alanları ile bu taş ocaklarının bulunduğu alanlar arasına mesafe koymak zorundayız. Hamzabeyli’de yapılacak taş ocağı, köydeki en son eve 90 metre uzaklıkta. Yani burada yaşayan insanların evlerinin göbeğine taş ocağı kurmaya çalışıyorlar."
"Her geçen gün üretim alanlarımızı biraz daha kaybediyoruz"
Dünyanın hızla bir gıda krizine doğru gittiğine dikkat çeken Yıldız, "Açlığa doğru sürükleniyoruz. Buradakilerin çoğu köylerde büyümüş insanlar. 50’li yaşları yaşayanların çocukluğunda süt, peynir ve zeytin almak para gerektiren bir şey değildi. Kentte yaşayanların da kolayca ulaşabildiği bir gıdaydı. Ama günümüzde çocuklarımız için neredeyse lüks oldu. Çünkü üretim alanlarımızın tamamını neredeyse yok ettik. Ya taş ocağından kaynaklı, ya imara açmaktan kaynaklı ya da başka felaketlerden kaynaklı her geçen gün üretim alanlarımızı biraz daha kaybediyoruz" diye konuştu.
İklim krizine doğru gidildiğine işaret eden Yıldız, "Olumsuz hava şartları her an yaşamımızın bir tarafında var. Bu artık önlenmesi gereken bir duruma geldi. Çok yoğun bir tüketim toplumu olmaktan çıkıp, her birimiz bir metrekare bile yerimiz varsa üretmek için çaba sarf etmeliyiz. Bunu sadece ihtiyaçlarımızı karşılamak için değil, doğanın yeniden dengeye oturmasını sağlamak için yapmak durumundayız" ifadelerini kullandı.
"ÇED süreci tamamlanmak üzere"
Mahalle muhtarı Sencer Erdoğan’ın konuşma yaptığı etkinlikte, Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Sinan Can da Hamzabeyli Mahallesi’nde gerçekleştirilmek istenen taş ocağı yatırımının ÇED sürecinin tamamlanmak üzere olduğuna dikkat çekti. Konuyla ilgili görüşlerin alındığını dile getiren Can, "Dağımızı, toprağımızı, korumak için dayanışma içinde olmamız gerekiyor. Gelecek nesillere temiz, yaşanabilir, sağlıklı bir çevre bırakmak için herkesi göreve davet ediyoruz" dedi.
Hamzabeyli Mahallesi’nde özel bir şirket tarafından yapılması planlanan taş ocağını protesto etmek için bir araya gelinen etkinliğe, mahalle sakinleri de ilgi gösterdi. Katılımcıların evlerinden getirdiği yiyecek ve içeceklerle gerçekleşen etkinlikte, köylüler de sıkma börek yaparak, ikramda bulundu.
Çevre Haftası kapsamında gerçekleştirilen etkinliğe eşi Feride ve kızı Ilgın ile katılan Başkan Yıldız, daha temiz ve sağlıklı çevre için el ele hareket edeceklerini söyledi. Katılımcılarla sohbet eden Yıldız, insanların yaşadıkları doğayı ve dünyayı el birliği ile yok ettiğini vurgulayarak, "Doğayı, çevreyi, kendimizi ve insanlığı yok ediyoruz. Nerede bir su kaynağı varsa, verimli arazi varsa, nerede bir yerleşim alanı varsa oraya bir taş ocağı yapmak için deli divane olmuş durumdalar" dedi.
Yaklaşık 3 yıl önce yaptığı araştırmada, Mersin’de ruhsatlandırılmış 38 taş ocağı bulunduğunu dile getiren Yıldız, şöyle devam etti: "Aslında bir kent için çok fazla. Bu kadar taş ocağına ihtiyacımız yok. Tabi ki taş ocağından çıkacak taşları da kullandığımız alanlar var. Ama bunları yaparken mutlaka dengeyi korumak zorundayız. Yaşam ve üretim alanları ile bu taş ocaklarının bulunduğu alanlar arasına mesafe koymak zorundayız. Hamzabeyli’de yapılacak taş ocağı, köydeki en son eve 90 metre uzaklıkta. Yani burada yaşayan insanların evlerinin göbeğine taş ocağı kurmaya çalışıyorlar."
"Her geçen gün üretim alanlarımızı biraz daha kaybediyoruz"
Dünyanın hızla bir gıda krizine doğru gittiğine dikkat çeken Yıldız, "Açlığa doğru sürükleniyoruz. Buradakilerin çoğu köylerde büyümüş insanlar. 50’li yaşları yaşayanların çocukluğunda süt, peynir ve zeytin almak para gerektiren bir şey değildi. Kentte yaşayanların da kolayca ulaşabildiği bir gıdaydı. Ama günümüzde çocuklarımız için neredeyse lüks oldu. Çünkü üretim alanlarımızın tamamını neredeyse yok ettik. Ya taş ocağından kaynaklı, ya imara açmaktan kaynaklı ya da başka felaketlerden kaynaklı her geçen gün üretim alanlarımızı biraz daha kaybediyoruz" diye konuştu.
İklim krizine doğru gidildiğine işaret eden Yıldız, "Olumsuz hava şartları her an yaşamımızın bir tarafında var. Bu artık önlenmesi gereken bir duruma geldi. Çok yoğun bir tüketim toplumu olmaktan çıkıp, her birimiz bir metrekare bile yerimiz varsa üretmek için çaba sarf etmeliyiz. Bunu sadece ihtiyaçlarımızı karşılamak için değil, doğanın yeniden dengeye oturmasını sağlamak için yapmak durumundayız" ifadelerini kullandı.
"ÇED süreci tamamlanmak üzere"
Mahalle muhtarı Sencer Erdoğan’ın konuşma yaptığı etkinlikte, Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Sinan Can da Hamzabeyli Mahallesi’nde gerçekleştirilmek istenen taş ocağı yatırımının ÇED sürecinin tamamlanmak üzere olduğuna dikkat çekti. Konuyla ilgili görüşlerin alındığını dile getiren Can, "Dağımızı, toprağımızı, korumak için dayanışma içinde olmamız gerekiyor. Gelecek nesillere temiz, yaşanabilir, sağlıklı bir çevre bırakmak için herkesi göreve davet ediyoruz" dedi.
Mersin HABERİ
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.